GÜNÜN AYET-İ KERİME'Sİ: Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. 'Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?' dediler. Bebek şöyle konuştu: 'Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. Bana kitabı (İncil'i) verdi ve beni bir peygamber yaptı. Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekatı emretti. Beni anama saygılı kıldı. Beni azgın bir zorba kılmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve diriltileceğim gün bana selâm (esenlik verilmiştir).' (Meryem-29-33)
GÜNÜN HADİS-İ ŞERİF'İ: Kul kabrine konulup, yakınları da ondan ayrılınca -ki o, geri dönenlerin ayak seslerini işitir- kendisine iki melek gelir. Onu oturtup: 'Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm) denen kimse hakkında ne diyordun?' diye sorarlar. Mü'min kimse bu soruya: 'Şehadet ederim ki, O, Allah'ın kulu ve elçisidir!' diye cevap verir. Ona: 'Cehennemdeki yerine bak! Allah orayı cennette bir mekâna tebdil etti' denilir. (Adam bakar) her ikisini de görür. Allah da ona, kabrinden cennete bakan bir pencere açar. Eğer ölen kâfir ve münafık ise (meleklerin sorusuna): '(Sorduğunuz zatı) bilmiyorum. Ben de herkesin söylediğini söylüyordum!' diye cevap verir. Kendisine: 'Anlamadın ve uymadın!' denilir. Sonra kulaklarının arasına demirden bir sopa ile vurulur. (Sopanın acısıyla) öyle bir çığlık atar ki, onu (insan ve cinlerden ibaret olan) iki ağırlık dışında ona yakın olan bütün (kulak sahipleri) işitir.
GÜNÜN SÖZÜ: Hakk Teâlâ (CC), intikâmını kul eliyle alır. İlm-i ledünü bilmeyen, onu kul yaptı sanır. |